Genel anestezi altında tiroid bezinin bir kısmı veya tamamının çıkarılması operasyonudur.
ENDİKASYONLAR:
1-Tiroid kanseri veya şüphesi varlığı mutlak ameliyat endikasyonudur.
2-Büyük nodüller: Kanser riski taşımasa da büyük nodüller basıya bağlı ve kozmetik sorunlar oluşturabilir. Ayrıca büyük nodülün içinde küçük bir kanser odağının iğne biyopsisi ile atlanması mümkün olabileceğinden dolayı 4 cm üstündeki nodüllere ameliyat yapılabilir.
3-Hipertiroidi : Bezin tamamı veya aktif bir nodülün çok çalışmasına bağlı oluşan durumdur, ilaç ve/veya radyoaktif tedaviye cevap vermezse ameliyat yapılabilir.
Ameliyat tipleri nelerdir: Bütün cerrahi tekniklerde olduğu gibi birçok isim sınıflandırması yapılmıştır ve bunlar biraz kafa karıştırıcı olabilir. Günümüzde en çok kullanılan en anlaşılır ve basit sınıflandırma aşağıdaki gibidir:
1-Total tiroidektomi: Bütün tiroid bezinin tamamının çıkarılmasıdır (Sağ ve sol loblar, istmus {orta hat}, piramidal lob {yukarı uzanan bölüm})
2-Totale yakın tiroidektomi: Tiroid yataklarında bilerek 1-2 gr kadar doku bırakılmasıdır. Burada amaç ses siniri tiroid dokusuyla çok iç içe ise, sinire herhangi bir zarar verilmesinin önlenmesidir. Kalan bu kadar dokunun fonksiyonel olması mümkün olmadığından amaç sadece sinirin korunmasıdır.
3-Subtotal tiroidektomi: Tiroid yataklarında 1-2 gr dan daha fazla doku bırakılmasıdır. Günümüzde kabul edilen bir teknik olmayıp, daha az deneyimli cerrahlarca tercih edilmektedir. Burada kalan doku ikinci yönteme göre daha fazladır ancak yine de normal hormon salgılanması için yeterli olmayacaktır. Tiroid kanserlerinde kesinlikle uygulanmaması gerekir, iyi huylu-benign hastalıklar için de tercih edilmemelidir.
4-Total lobektomi: Bir taraf tiroid lobunun tamamının çıkarılması diğer loba dokunulmamasıdır. Bu yöntem kanser şüpheli tek nodül olduğunda, nodülün bulunduğu lobun tamamının çıkarılıp hastanın uyandırılmasıdır. Ameliyat sonrasında yapılacak patolojik incelemede kanser ayırımı kesinlikle yapılacaktır. Eğer hastada kanser yoksa ek bir tedaviye gerek olmayacak ve çok büyük bir olasılıkla karşı lobun çalışıyor olması sayesinde dışarıdan hormon almadan hayatına devam edecektir.
5-Tamamlayıcı tiroidektomi: Yukarıda belirtilen tabloda, yani tek bir lobun çıkarılmasından sonra patoloji incelemesinde kanser gelirse, karşı lobun da ikinci bir ameliyatla çıkarılıp (karşı lob normal olsa da) total tiroidektomiye dönülmesi işlemidir.
AMELİYAT TEKNİĞİ:
İnsizyon (cilt kesisi): Klasik olarak boyunun alt kısmında orta hatta yaklaşık 10 cm lik insizyonla girilir, son yıllarda deneyimli ellerde insizyon boyu 5 cm hatta 4 cm e kadar düşmüştür. Böylece çok sınırlı bir ameliyat izi ile işlemi sonlandırmak mümkündür. 5 cm lik kesiden çok aşırı büyük olmayan tiroid bezini çıkarmak hemen her zaman mümkün olacaktır.
Diseksiyon yöntemi/ damar mühürleme cihazları: Standart yöntem klasik cerrahi aletlerle, monopolar ve bipolar elektrocerrahi tekniklerinin yanı sıra iplik bağlamalar kullanarak kanama kontrolünün yapılması ile gerçekleştirilir. “Damar mühürleme” cihazı olarak da bilinen bazı elektrocerrahi yöntemlerin de popülaritesi son yıllarda artmıştır. Bu tür cihazların en önemli avantajı; kanama kontrolünü ve dolayısıyla işlemin bütününü kolaylaştırması ve aynı zamanda işlem süresini kısaltmasıdır. Bu anlamda dolaylı olarak bu cihazların ameliyatın tam yapılması veya komplikasyonların azaltılması yönünde yararları olabilir, ancak burada önemli olan cerrahın deneyimi ve cerrahi yaklaşım anlayışıdır. Aşağıda belirtilen yapıların bulunup korunması, ameliyat sonrası komplikasyon gelişmemesi açısından önemlidir.
Önemli yapılar:
1-Sinirler: Aynı kökten çıkan iki sinir ses tellerinin fonksiyonundan sorumludur, superior ve inferior laringeal sinirler olarak adlandırılır. Bu fonksiyonlar sesin oluşturulması ve solunum için ses tellerinin hareketiyle ilgilidir, ve ana sinir inferior laringeal sinirdir. Bu sinirler sağ ve sol olmak üzere iki taraflıdır ve toplam 4 adettir. Superior laringeal sinirin sesin kalitesi; incelip kalınlaşması ile ilgili görevleri vardır. Bu sinirler hemen her zaman tiroid bezinin çok yakınında seyreder, bu nedenle ameliyat sırasında bulunup çok hassas bir şekilde korunmalıdır.
2-Paratiroid bezleri: Vücüdun kalsiyum metabolizmasını kontrol eden en önemli hormonlardan parathormon (PTH)’u salgılar. Bu bezler 3, 4 veya 5 adet olup, boyutları yaklaşık 1x1 cm kadardır ve tiroid beziyle yakın ilişki içindedir. Sadece birinin varlığı bile kalsiyum metabolizmasının devamı için yeterlidir. Tamamının yokluğunda kan kalsiyum seviyesi ciddi şekilde düşer, mutlaka dışarıdan kalsiyum ve bazen de sentetik parathormon almak gerekebilir.
Donmuş (frozen) kesit: Ameliyat esnasında çıkarılan lobun veya şüpheli bir lenf nodunun patolojide hızlı hazırlama yöntemiyle değerlendirilmesi işlemidir. Değerlendirilen parçanın kanser olup olmadığı konusunda bilgi verir ve cerraha operasyon planını nasıl sürdüreceği konusunda yardımcı olur. Yüksek oranda doğruluk taşır ancak yüzde yüz kesin sonuç vermez, bu nedenle kesin sonuç esas patoloji incelemesinde belli olur.